16 Ekim 2013 Çarşamba

BİR GARİP ÖFKE...

Eksildik bir kişi daha…
yine koca bir düğüm boğazımda,
yine sığamıyorum kendime,
nedense öfke duyuyorum böyle haberlere...

Yine kızgınım
kızgınlığım mı arttırıyor üzüntümü
üzüntüm mü kızgınlığımı
kime bu öfke, onu da bilemiyorum.

Yoksa sana mı kızıyorum Numan Abi
farkında olmadan;
şöyle doyasıya bir sohbet bile edemeden
gittin diye hani..
Yoksa;
“hala öğrenemedin
ne acımasız olduğunu şu zamanın” diye
kendime mi?
İşte öyle bir öfke içimde...

Tam da sana yakışanı
yaşamı bağışladın ya umuda
aydınlığa meşale yaptın ya bedenini
"Helal olsun sana" diyesim var
diyemiyorum öfkemden...
Yutkunamıyorum bile..

Velhasıl
Eksildik bir kişi daha…
yine koca bir düğüm boğazımda,
yine sığamıyorum kendime,
nedense öfke duyuyorum böyle haberlere...

Nadi Öztüfekçi
16 Ekim 2013

15 Ekim 2013 Salı

Uç.. Herşeye rağmen dene.
Bin kere düşsen de yere.
Yine dene...
Bir gün sen de öğreneceksin uçabilmeyi.
Kısa bir yaşam seninki ve başkaları karar veriyor senin adına.
Hangimiz öyle değiliz ki?
Ama vaz geçme uçmayı denemekten..
Bir gün sende alacaksın beyaz bulutları altına.

Uç.. Herşeye rağmen dene.
Bin kere düşsen de yere.
Yine dene...


15 Ekim 2013
Nadi Öztüfekçi

9 Ağustos 2013 Cuma

Kuşkonmaz filizi gönlüm

Dikenler arasında
-senden başka-
kuşkonmaz filizi
gibi gönlüm

Hayatı
tersten yaşasak
uzaklaşır mı ki ölüm

Hayat bir oyun değil
biliyorum
kızma be gülüm.

Senarist
sen yine de
bir şeyler karala
başlasın artık
son bölüm.

Nadi Öztüfekçi
Nisan 2013

16 Haziran 2013 Pazar

BİR NEFESLİK...

 
 
 
 
Bugün komünist değilim.
Sosyalist, devrimci
hatta solcu da değilim.
 
Bugün insan bile olmak istemiyor canım.
 
Bugün Gezi'de bir ağaç,
insanlara olan güvenini
bin defadan sonra
yeniden kaybetmiş bir kedi...
 
Bugün kaybedilen göz,
ezilen çiçek,
umursamaz botların altında...
 
Bir serçe,
biber gazından düşen...
 
Bugün Taksim'de
bir nefeslik oksijen...
 
Nadi Öztüfekci
16 Haziran 2013

19 Nisan 2013 Cuma

Dinmedi Sevda, 1 Mayıs

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve yazı
Kulak ver derinden gelen seslere...
Kulak ver anlayacaksın
               sıradan bir uğultu olmadığını.
Dikkatle dinle
          şenlik gümbürtüleri ile
                             bastırılmak isteneni...
Yeter ki döndür yüzünü
                        emekten yana...
Duyacaksın...
Emek alayları vurmakta adımlarını.

Omuzlarımızı dokundurmazsak birbirine

                                             işçi dostlarımızla
                                               1 Mayıs alanlarında
nasıl vururuz tasları birbirine
                   güneşin sofrasında.

Haydi sen de tut bir ucundan

                             hasretimizin
bir nefes de sen ver
                        haykırışımıza

Fener alayı değil bu

                emek alayı
sen de katıl
sen de katıl
birlikte avuçlayalım dünyayı.

Yanılıyorsunuz

            dinmedi sevda
                    körelmedi bilinç
yalana boyansa da ekranlar
                    içimizde koşuşturmakta
bütün coşkusuyla
            o çocukça sevinç.

Yeter size aktığı

            ırmak ırmak
yaşamın çiçeklerini sulasın
                   artık alın terimiz.
Ne kasalarınızın tıkabasalığı
                       ne de bol sıfırlar
                                   dijital hesaplarınızdaki
bundan böyle kendimiz için emeğimiz

Okullar ışığa merdiven

             çocuklarımızın tırmandığı
                          hastaneler insanımız için
göğü delemesin rezidanslar
bağrına basıp ta yeşilin.

Yaşamın yanında

             atıyor yüreğimiz
kar hırsınızın karşısında
            çatallanmadan yürümekte
1 Mayıs alanlarında
              bilincimizle kenetli
                          o kutsal öfkemiz.

Nadi Öztüfekçi

19 Nisan 2013

24 Mart 2013 Pazar

Ayrık Otu

Ayrık otu gibi görmekteler bizi.
Dünya babalarının çiftliği
bizlerse zararlı ot...
Madem öyle,
kök salmalı derinlere
söküp atmak
o kadar da kolay olmamalı yani.
Kabusu olunmalı çiftliklerinin
Ne herbisit kar etmeli ne de çapa...
Betonla kaplasalar neye yarar
filiz göstermeli ilk çatlakta.
İlk taşın dibinden
gözkırpıp yaşama
ilk fırsatta
kök salacaksın tekrar toprağa.
Ne filiz vermeyi
ne de kök salmayı unut.
Köklerimiz gurur verir bize
filizlerimiz umut.

Nadi Öztüfekçi
24 Mart 2013

28 Ocak 2013 Pazartesi

YARIM KALAN...

Tam da kendisi gibiydi burjuvazi
hain, kalleş...
Korktu umuttan.
28-29 Ocak,
beklenen oldu.
Budanan 15 yaşam...
Güneş bir başka  terk etti  gökyüzünü
o akşam.
Koyu yapışkan bir karanlık...
Ülkemi terk etmedi o andan bu yana
Yıllardır arıyoruz ışığı
susadık.
Yarım kalan bir hesap bu...
Unutulmaz.
Görülmeden bu hesap
kapanmayacak bu defter.
Silinmez bir iz yüreklerimizdeki.
Ne zamanın acımasız hızı
bu izi silmeye yeter
ne de yüreğimizdeki kinin
ateşi biter.
Kuru bir kinden ötesi bu
bilincimizle harmanlanmış..
Nice yangının ateşinde,
çetin yollarda aldık dersimizi
ve biliyoruz ki
hala
tam da kendisi gibi burjuvazi.

Nadi Öztüfekçi
28 Ocak 2013